Noel Baba

-
Aa
+
a
a
a

Dönüp dolaşıp bir yılbaşı kutlaması figürü olarak dilimize Noel baba olarak giren Aziz Nikola (Aya Nikolaos) aslında Türkiyeli. Demre (Myra) de MS 300'lerde yaşayan ve çok genç yaşında din görevlisi olarak yoksulların ve özellikle çocukların koruyucusu olarak ün yapmış biri. Minik torbalar içinde altın veya küçük hediyeleri bacadan veya pencereden içeri atarak dolaşırmış. Yıllar sonra piskopos olduğunda giydiği piskopos başlığı, uzun kırmızı giysisi ve beyaz sakalı daha sonra değişik kültürlerde Noel kutlamalarında kült halini alacak görüntüsünün de kaynağı oluyor. Ölümünden sonra Aziz mertebesine yüceltiliyor ve zaman içinde Katolik kilisesi de Noel (Christmas) kutlamalarını Aziz Nikolaos (St.Nicholas) ile birleştiriyor. Aziz Nikolaus günü veya yortusu aslında 6 Aralık'tır. Ortaçağda ünü bütün Avrupa ülkelere yayıldığında kentlerin koruyucu azizi olarak kabul edildiğinden onun adına yüzlerce kilise yapılmıştır. Hatta 24 Aralık gecesi yapılan kutlamalarda söylenen klasik şarkı “Stille Nacht” (Sessiz Gece) Joseph Franz Mohr (1792-1848) şiiri ve Franz Xaver Gruber (1787-1863) bestesi olarak ilk kez 1818 yılında Salzburg yakınlarında Salzach’taki St. Nicholas kilisesinde seslendirilmiştir.

Reformasyon hareketinden sonra Katolik Kilisesi’nden kopmak isteyen ülkelerde İsa’nın doğum günü kutlamalarında hediyeler dağıtan bu kişiye yerel isimler veriyor; Fransa’da Pere Noel, İngiltere’de Father Christmas, Almanya’da Weihnachtsmann gibi. Baba ve aziz kelimelerinin kullanılmadığı bir ülke Rusya; Ded Moroz (Buz Dede) ve giysisi de mavi. Pagan kültüründen adını aldığı bir ülke de Finlandiya; Joulupukki (teke) kökeni çocukları korkutan kötü ruhların giydiği keçi postu ve boynuzlar ile özdeşleşmiş. Zaman içinde görünüşü ve hediye dağıtması gibi yaptığı işler Hıristiyan dininin pagan kültür ile birleşmesi, çam ağacı süsleme alışkanlığı gibi giderek yayılmış ve Hıristiyanlıkla ilgisi olmayan ülkelerde de kış veya yeni yıl kutlamalarının simgesi olarak kullanılmaya başlamış.

Günümüzde bir tüketim çılgınlığının parçası olmuş bu figürün vitrin, sokak ve iyi dilek kartlarında görmeye alıştığımız görüntüsü ABD kaynaklı. Hollanda’dan Amerika’ya göç ederek New York eski adıyla Yeni Amsterdam’a yerleştiklerinde kendi kültürlerindeki Sint Klaas’ ı da birlikte getirmişler. Sint Klaas zamanla değişerek Amerika'da Santa Claus adını almış. Kuzey kutbundan içini hediyelerle doldurduğu ren geyiklerin çektiği kızaklı arabasıyla uçarak gelip bacalardan içeri girmesi ile ilgili hikaye ise Clement C. Moore’un 1823 de yazdığı “St.Nicholas’ın ziyareti” adlı bir şiirde anlatılıyor. Yine bu şiirde Noel Baba tiplemesi tombik göbekli neşeli biri olarak betimleniyor. Bu tiplemenin görselleştirilmesi ise politik karikatürleri ile tanınan Thomas Nast’ın 1862 yılında “Harper’s Weekly”

  Thomas Nast, ağaç baskı, 1881

dergisinin kapağında yer alan görüntü: beyaz saçlı sakallı, göbekli, elinde uzun pipo, koltuğunun altında hediyeler, kırmızı giysileri içinde tonton bir yaşlı adam.

Thomas Nast (1840-1902) 8 yaşındayken ailesi ile birlikte doğum yeri olan Landau/Pfalz'ı (Bavyera) erk ederek Paris ve Le Havre üzerinden Amerika’ya göç eder ve New York’a yerleşirler. 19. yüzyılda ekonomik ve politik nedenlerle ülkelerinden ayrılarak yeni bir ülkenin ve yaşamın rüyasını gören binlerce aileden biridir. O tarihlerde Almanya’dan göçenlerin büyük bir kısmı Palatinalıdır. Pfalz (Palatina) 1815 yılında Napolyon savaşlarından sonra Bavyera’ya bağlanmakla beraber Baden Büyükdükalığı’ndan ve Würtenberg Krallığından kopuk olarak ekonomik ve politik olarak gözden çıkarılmış bir bölge olmasına rağmen Palatinalılar Fransız Devrimine bağlı olarak geliştirmiş oldukları hukuk düzenleri ve anayasaları ile övünmektedirler. 1832 yılında Alman Demokratlarının toplantısının burada yapılması aynı şekilde 1848/49 devrimcilerinin Palatinalılar tarafından desteklenmeleri de bir tesadüf değildir.

Karikatürist olarak ün yapacak Thomas Nast’ın politikaya olan ilgisi doğduğu bölge kadar, Bavyera ordusunda obuacı olduğu bilinen babasının Amerika’da kurduğu dostluklar arasında Avrupa’dan gelen politik göçmenler olduğu gibi daha sonraları İtalyan Guiseppe Garibaldi ve Macar Lajos Kossuth gibi özgürlük kahramanlarını tanımış olmasına bağlanır. Babası onun resme olan yeteneğini fark ederek bir tarih olayları ressamı olan Theodor Hofmann’dan ders aldırır. Nast, onbeş yaşında Leslie’s Illustrated Weekly Newspaper adlı haftalık bir gazeteye götürdüğü çizimlerini beğendirerek döneminin en genç basın ressamı olacaktır. Bu gazetede ilustratör olarak ahşap baskı tekniklerin özelliklerini öğrenecek ve ustalaşacaktır.

O dönemlerde henüz fotoğraf tekniği yeterince gelişmediğinden bir gazete için röportajcılar kadar ilustratörler de önemlidir. Bu konuda kısa sürede bir isim yapan Nast, değişik dergilere ilustrasyonlar satar ve New York Illustrated News’un haber ressamı olarak Avrupa’ya gönderilir. Bu arada doğduğu şehir olan Landau’u tekrar görecektir. New York’a döndüğünde şehrin ileri gelen ailelerinden birinin kızı olan Sarah Edwards ile evlenmesi ekonomik olarak rahatlamasına neden olduğu kadar eşinin edebiyat merakı onun esin kaynaklarını da zenginleştirecektir, özellikle Ezop ve La Fontaine’in masalları onun elinde yeniden yorumlanacaktır.

1862 yılında en popüler dergilerden biri olan Harper’s Weekly’ nin kadrosuna girer ve o yılın Noel sayısının kapağında meşhur Santa Claus resimlemesi yayınlanır. Santa Claus keyifli yaşlı Palatinalı Belzenickel ‘i anımsatmakla birlikte elinde uzun saplı piposu koltuğunun altında hediyeleriyle artık ümit dağıtan bir ulusal baba figürüdür. İç savaş sırasında Kuzey’in savunucusu olduğu kadar özgürlükçü ve köleciliğe karşı çıkan Nast’ın çizimleri bir savaş propaganda öğesi olarak da kullanılacaktır. Başkan Abraham Lincoln’un isteği üzerine Santa Claus’un Kuzeyli askerle birlikte resmedilmesinin Konfederasyon askerlerinin moralini bozduğu söylenir.

Gerek savaş sırasında gerekse savaş sonrası çizmiş olduğu olayların, kampanyaların, politik kişiliklerinin ilustrasyonlarıyla 1865-1890 yılları arasında Amerikan politikasını belgeleyen resmi tarihçisi olmuştur. Politik yolsuzlukların üstüne korkusuzca giderek onları çizimleriyle anlatmasına önemli bir örnek de “Boss” lakabıyla tanınan William Marcy Tweed’in İç Savaş sırasında ve sonrasında baskı ve haraçla edindiği mal varlığını politik olarak da güç kullanımına dönüştürmesini, hatta 89 gazeteyi kendine bağlayarak basını kontrol etmesi, New York Belediyesinin bütçesini kendisi ve yakınları için kullanması Thomas Nast’ın Harper’s dergisinde yayınladığı resimlerle halka anlatılacaktır. Tweed’in New York Central Park’ın yapımına ve Metropolitan Müzesinin kurulmasına destek vererek popülerlik kazanmaya uğraşması da hiç bir işe yaramayacaktır. Nast’ın kampanyasının etkisiyle 1871 yılında seçimleri kaybeden Tweed tutuklanacak ve 12 yıl hapisle cezalandırılacaktır.

Thomas Nast, 30 yaşında ünlü bir kişiliktir, ABD’de çizgileriyle tanınarak çok da iyi kazanmaktadır. Hayvanları kişileştirerek yapmış olduğu satirik resimlemeler sembolleşerek hafızalarda yer edecektir, bunların en bilinen örnekleri Demokratik Partinin sembolü olan Eşek ve Cumhuriyetçilerin sembolü olan fil bu dönemin ürünleridir. Bir kaynakta okuduğuma göre İngilizce’deki hoşa gitmeyen anlamına gelen “nasty” sözcüğünün de Thomas Nast’ın politik karikatürlerindeki sivri dilinden kaynaklanması.

  Nast’ın kendi karikatürü. 1876 “$” simgesinin popülerleşmesininde katkısı olduğu söylenir.

ABD’deki politik değişim, yaraların sarılması ve düzenin durulması ile ilgili girişimler politik karikatürcülerin önemini azaltacak, Harper’s dergisinin politik dergiden aile dergisine geçişi ve bu derginin 1880 de baskı tekniğinde yaptığı değişikliklerle ahşap baskının öneminin kalmaması Nast’ın bütçesini etkileyecektir. 1884 yılında yanlış bir yatırım sonucunda tüm servetini yitirdiği gibi seçimlerde desteklediği adayın ve partisinin kaybetmesi onun politik karikatürlerinin de sonu olacak ve 1886 yılında Harper’s dergisiyle de yolları ayrılacaktır. Bu arada biriktirdiği sermayesi ile 1893 yılında kendi dergisi olan Nast’s Weekly çıkaracak ve onu da batıracaktır. Bundan sonra çizdikleri daha çok merkezinde Santa Claus figürü olan Noel sahneleridir.

1901 yılında herhalde kendisinin hatırlanması için Başkan Theodor Roosevelt’in çocukları için bir yağlıboya tablo hediye eder. Roosevelt ona Guayaquil/Ekvador da konsolosluk görevini önerir. Zorunluk nedeniyle kabul ettiği bu görev yeri onun ölümüne de neden olacaktır, altı ay sonra
yakalandığı sarı hummadan 7 Aralık 1902'de, Nikolaus gününden bir gün sonra ölecektir.

Thomas Nast’ın yarattığı Santa Claus tiplemesi, tasarımcısının ölümünden yıllarca sonra 1931-1964 yıları arasında Haddon Sundblom tarafından geliştirilerek Coca Cola şirketinin ilanları için her Noel için değişik bir kompozisyon içinde resmedilmiştir. Post ve National Geographic dergilerinin arka sayfasında yer alan bu görüntülerle de bütün dünyaya yayılmıştır.

(Yazının büyük kısmı 5 Aralık 2002 tarihli Die Zeit gazetesinde yayınlanan Michael Martin’in "Santa Claus aus der Pfalz" başlıklı yazısından özetlenerek çevrilmiştir.)

Diğer kaynaklar olarak eğlenmek isteyenler için üç web sayfası seçtim:www.instar.com/mall/main-areas-santafaq.htmwww.santalady.com/history.htmlwww.german-way.com/german/stille.html